İlişkiler
Konuyu sikik "toplum baskısı"ndan biraz dağıtıp farklı konuları ele alalım. Hayatımızda bir çok pürüz var, tek sorun tabi ki üzerimizdeki baskılar filan değil.
Kendi tezime göre; insanlar arasındaki bütün ilişkiler cinsellikten doğar, farklı kalıplarda şekillenir. Hemcins şahısların bile arasındaki ilişki anti-cinsellik ile doğarak bir kalıba oturur. Bu konuyu daha fazla açmamayı tercih ediyorum, çünkü çok uzayacaktır. Dişi ve erkek arasındaki ilişki ise, zaten kuşkusuz bir cinsellikten meydana gelmektedir.
İlk kadınlar; zekiydi ve cinsel yönden kilit nokta onlardı. Bunun farkına vardılar. Ve durumu kendi leyhlerine çevirmek istediler. Cinsellik iki taraflıydı; dişi işe, olmazsa olmaz bir parçaydı. Ellerindeki bu cinsel gücü kullandılar. Büyük devlet ya da imparatorluklara bakın. Kadınlar her zaman arka planda görünen gizli yönetici rolü oynadılar. Büyük birlikler, onların bu güçlerinden dolayı dağıldı.
Cinselliği kullanma şekilleriyse çok basitti; aşk! Aşk nedir dostum? Duygusal bir şeyler zırvalayacaksan sakın ağzını açma. Aşk, kadınların cinsel güçlerini saklamak ve zamanı geldiğinde kullanmak için uydurduğu bir kavramdır. Bana itiraz edebilirsin. Ama iyi düşün...
Bir de bunu yalnızca kan pompalamakla yükümlü basit bir organ olan kalp ile bağdaştırdılar. Ne kadar da traji-komik değil mi?
Peki aşk var mı dostum? Sevgilin olmuştur muhtemelen. Elini tutunca sikinin kalktığı bir ilişkiden bahsediyoruz. Aç gözlerini! Bu tamamen cinselliğe dayanan kavrama aşk mı deniyor? Yapma... Seni yenmek için silahları var. Sende olanla seni vuruyorlar. Senin aciz, pis zevklerin onları güçlendiriyor. Geç olmadan, kendine gel!
Seni kullanmalarına izin verme. Ve güçlü değilsen rol yapma. "Olduğun gibi görün.". Etrafındakiler içini göremese de görebilecek olanlar var. Söylesene, neden bunları okuyorsun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder